ANA SAYFA

Kıymetli Bilim İnsanları…

21. yüzyıl, insanlık ve bilim arasındaki ilişkiyi büyük ölçüde değiştirdi. Bilim ve teknolojinin hızlı gelişimi, insanların hayatını daha da kolaylaştırdı ve dünyayı daha küçük bir yer haline getirdi. Bilim ve teknoloji; tıp, enerji, ulaşım, iletişim ve daha birçok alanda devrim yarattı. İnsanlar artık uzak mesafeleri çok daha hızlı ve daha az maliyetle kat edebiliyorlar. İnternet, herhangi bir yerden herhangi bir zamanda herkesin dünya çapındaki bilgi havuzuna erişmesini sağlıyor. Bu ilerlemeler, insanların hayatlarını daha da uzatırken, hayat kalitelerini de artırdı. Tıp alanında yapılan keşifler sayesinde, birçok hastalığın tedavisi mümkün hale geldi. Enerji alanında ise, yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak daha sürdürülebilir bir gelecek için çalışmalar yapılıyor.

Ancak bu gelişmelerin yanı sıra, bazı endişe verici sorunlar da ortaya çıktı. İklim değişikliği, çevre kirliliği ve diğer çevresel sorunlar, insanlığın karşı karşıya kaldığı büyük zorluklardan bazılarıdır. Bunun yanı sıra, dijital çağın getirdiği bazı sosyal sorunlar da mevcut, özellikle de gizlilik, güvenlik ve siber suçlar gibi 21. yüzyılın insanlık ve bilim için getirdiği fırsatlar ve zorluklar birbirinden ayrı düşünülemez. İnsanlar, bu fırsatları değerlendirirken aynı zamanda bu zorlukları da ele almak zorundalar. Bunu yapmak için bilim ve teknolojinin gelişmesini daha dengeli ve sürdürülebilir hale getirmeye yönelik çabalar da önemlidir.

Bu tür çalışmaların gerçekleşmesi bilim insanlarının gayret ve disiplini neticesinde nihayet bulmaktadır. Türk milleti de insanlık tarihinin başlangıcından günümüze kadar bilime, mantığa, fene ve tekniğe büyük önem vermiştir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk mühendislerinin alnında, Cumhuriyet istikbalini aydınlatan ışık parıldar.” sözleriyle işaret ettiği de geçmişten günümüze kadar Türk milletinin bu alanı önemsemesinin göstergesidir. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı olarak, modern Türkiye’nin inşasında büyük bir rol oynamıştır. Atatürk, Türk milletinin çağdaş dünyada saygın bir yer edinmesi için Türkiye’yi modernize etme ve Batılılaştırma çabalarında öncülük etmiştir. Atatürk, Türkiye’nin bağımsızlığı ve bütünlüğü için mücadele eden bir liderdi ve ülkenin siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını değiştirmek için bir dizi reform gerçekleştirdi. Bu reformlar arasında, kadınların siyasi ve sosyal haklarını kazanması, Türk alfabesinin Latin harfleriyle değiştirilmesi, modern eğitim kurumlarının açılması, eğitim sisteminin modernize edilmesi ve sanayi sektörünün geliştirilmesi ilk akla gelenler olarak sayılabilir.

2023 yılı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun yüzüncü yıl dönümüdür ve bu önemli dönüm noktası, tüm Türk milleti için büyük bir anlam ifade etmektedir. 2023 yılı, Türkiye’nin yüzüncü yıl dönümü için bir dizi kutlama ve etkinlik düzenlenecektir. Bu kutlamalar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun önemini ve Atatürk’ün Türk milleti için yaptığı büyük katkıları vurgulayacaktır. Ayrıca, Türkiye’nin gelecekteki hedeflerine ulaşmak için Atatürk’ün mirasını sürdürmek ve geliştirmek için bir fırsat olarak da değerlendirilecektir. Biz de bu yıl dördüncüsünü düzenlediğimiz bu kongreyi Cumhuriyetimizin 100.yılı anısına gerçekleştireceğiz.

Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi, Türk Dünyası ülkelerinin sosyal ve kültürel alandaki işbirliğini mühendislik ve fen bilimlerine yönelik alanlara da taşıma gayretinin bir yansıması olarak ortaya çıktı. Bu tür kongre ve organizasyonlar Türk Dünyasını oluşturan ülke ve toplulukların bilim ve teknolojiyi oluşturan bilgiyi paylaşabilmeleri açısından önemlidir. Başta mühendislik ve fen bilimleri gibi sahalar olmak üzere birçok alanda gerçekleştirilecek ortak bilimsel kongre ve etkinlikler; Türk Dünyası içinde yer alan iletişim ve kaynaşma süreçlerine büyük katkılar sağlayacaktır. Ortak bilimsel faaliyetlerin kültüre dayalı gönül köprülerini sağlamlaştıracağı çok açıktır.

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde meydana gelen ve toplamda 11 ilimizi etkileyen depremler hepimizi derinden yaralamıştır. Yaşanan depremler, Türkiye’nin doğusunda ve güney doğusunda yer alan Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde onlarca insanımızın hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına, bina ve altyapı sistemlerimizde önemli hasarlara neden olmuştur. Depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine ve sevenlerine en derin üzüntülerimizi iletiyor, yaralı kurtulan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. Bu deprem gerek ülkemizde gerekse dünyada bilim camiasında pek çok öngörü ve yaklaşımları değiştirecektir. Yeni hesap ve analiz yöntemleri, yaşam tarzları, yapılaşmalarımız, alt yapı sistemleri, deprem acil müdahale planlamaları, şehirleşmeler, toplumların bilinçlenmeleri vb. alanlarda bilimsel çalışmalar yapılarak daha yaşanabilir bir dünya hedefleri gerçekleştirilecektir. Kongremizde, özellikle deprem alanında özel bölümler ve kurullar ile çalıştaylar düzenlenecektir. 

Türk Eğitim-Sen ve UAESEB olarak; 2016 Yılının UNESCO tarafından Hoca Ahmet Yesevi Yılı ilan edilmesi nedeniyle 1-4 Aralık 2016 tarihlerinde Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi’ni düzenleyerek başlatmış olduğumuz Türk Dünyası’na yönelik uluslararası kongreleri, 7-10 Aralık 2017 tarihleri arasında Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi, 6-9 Aralık 2018 tarihinde 2. Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresini daha önceki yıllarda olduğu gibi farklı alanlarda çalışan yetkin bilim insanlarıyla birlikte gerçekleştirdik.

7-10 Kasım 2019 tarihinde 2. Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi, 2020 yılında da “Bilge Tonyukuk Yılı Anısına” 3. Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi ile 22-24 Ekim 2021 tarihleri arasında 3. Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi’ni maalesef içinde bulunduğumuz Covid-19 salgını nedeniyle çevrimiçi platformlar üzerinden gerçekleştirdik. Kongrelere genel olarak her yıl 1000’den fazla akademisyen, araştırmacı ve eğitim çalışanının katılması, ortalama 500’den fazla bildiri sunulması ve ciltlerce yayının ortaya çıkması, uluslararası katılımlar neticesinde Nobel ödüllü araştırmacılar ile Türk Dünyası araştırmacılarının kaynaşarak yeni proje ve fikir alışverişinde bulunması duyulan teveccühün açık bir göstergesi olmuştur.

19 Mayıs 1919’da başlayan milli mücadele; 9 Eylül 1922’de “Büyük Zafer”le neticelenmiştir. 2022 yılının Büyük zaferin 100. Yılı olması bakımından 4. Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi’ni Büyük Zafer anısına düzenlemiştik. Aynı bakış ve heyecanla 2023 yılı Cumhuriyet’in 100. Yılı olması münasebetiyle 4. Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi’ni de Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı anısına düzenleyeceğiz. Pek çok kıymetli  bilim insanının nitelikli çalışması ile katılacağı bu bilimsel etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçecek, katkı sunacak herkese peşinen teşekkür ediyor, bu anlamlı ve değerli kongrenin gerçekleşmesinde Türk ve Dünya bilimini destekleyen UAESEB ve Türk Eğitim Sen’e şükranlarımızı sunuyoruz. Kongrede buluşmak üzere…